Bandırma ADD Başkanı Melih Çınar, Cumhuriyetin 91. yılı dolayısı ile yazılı bir mesaj yayımladı.
ADD Başkanı Çınar mesajında,
Mustafa Kemal ‘ EN BÜYÜK ESERİM ‘dediği Cumhuriyet’i çok önceleri düşlemişti. Erzurum’da Mazhar Müfit’e yapılacakları bir bir yazdırırken yeni yönetim şeklinin CUMHURİYET olacağını söyleyince, Mazhar Bey bu kadar da hayalci olunmaz ki diye düşünmüştü.
Cumhuriyet, egemenliğin bir kişi veya zümreye değil, toplumun bütününe ait olduğu yönetim şeklidir. Askeri dehasının yanında büyük bir filozof, büyük bir sosyolog, büyük bir tarih bilincine sahip olan M. Kemal dünya ve Osmanlı tarihini incelediğinde, çağdaşlaşma yolunu açacağı Türk toplumuna en uygun yönetimin cumhuriyet yönetimi olacağını düşünmüş ve büyük bir stratejist olarak zamanı geldiğinde meclise Cumhuriyet yönetimini sunmuştur.
Kurtuluştan sonra, kuruluş döneminde yönetim şekli olarak kabul edilen Cumhuriyet “ Hakimiyet kayıtsız koşulsuz milletindir “ demiş, tüm vatandaşların ırk, dil, din ve cinsiyet farkı gözetilmeksizin kul değil birey olmasını amaçlamıştır.
Acaba nankörlük içinde Atatürk’ü itibarsızlaştırmak isteyenler bunun için mi Cumhuriyetimizi karalıyorlar.
Cumhuriyetin ve demokrasinin kazanımları ile iktidar olanlar, ne yazık ki kendilerini bu makama taşıyan çağdaş düzenin yok edicisi görevini üstlenmişler, cumhuriyetle hesaplaşmayı son noktalara taşımışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; anayasada ifadesini bulduğu şekli ile ulusal, üniter, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Ve yasama -yürütme-yargı erkinin kuvvetler ayrılığına dayanır.
Peki bu güne geldiğimizde böyle bir anlayış görüyor muyuz? Atatürk dönemini dikta dönemi olarak suçlayan, onun bilimsel düşünüş sistemini kavrayamayanlar, sosyal devletin, hukuk devletinin ne olduğunu görmek istemeyenler MİLLİ EGEMENLİĞİN oy çokluğu olmayıp TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ nin varoluşu olduğunu özümsemeden, oy çokluğunu istediklerini yapma özgürlüğü sanarak yasama-yürütme-yargı erkini tek elde toplayarak her istediklerini yapma olarak görenlere ne denir?
Yıl 2014 Cumhuriyetin ilanından bu yana 91 yıl geçmiş.1923’ün,1933’ün coşkusu, sevinci, mutluluğu karamsarlığa dönüşmüş ülkenin geleceği endişesi, ümitsizlik, bezginlik, korku insanların davranışına yansımış. Ata’nın Büyük Nutuk’ta gençliğe seslenirken belirttiği öngörüler birer birer ülke gündemine girmeye başlamıştır. Cumhuriyet kurulurken Atatürk ve silah arkadaşlarının sağladığı kardeşlik ortamı yok edilmiş, halkımız etnik ve dinsel guruplara bölünmüş, kardeş kavgası körüklenmiştir. Ülke bölünme aşamasına getirilmiş, yeniden şehit cenazeleri gelmeye başlamış buna ek olarak komşu ve kardeş ülkelerin iç işlerine karışılarak onları da bölünme noktasına götüren hamlelerle emperyalizmin maşası olunmuştur.
Ümitsizliğe düşelim mi?
HAYIR. Ülkemizin içinde bulunduğu bu karanlık tabloyu değiştirmek elimizdedir. Ayrım gözetmeden ülkesini seven herkesle birleşmek, sıkıntılar içinde yüzen halkımızın acılarını içimizde hissetmek çözümünde yardımcı olmak vazgeçilmez görevimizdir. Bir kez başardık. Yine başaracağız. Çünkü 1919’dan çok daha güçlü, çok daha bilinçliyiz.
Melih Çınar
ADD Bandırma Şube Başkanı
